Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Kömür 2025 raporuna göre küresel kömür talebi 2025’te %0,5 artarak 8,85 milyar tonla rekor seviyeye ulaşacak. Ancak yenilenebilir enerji, nükleer ve LNG arzının artan rekabetiyle talebin plato yapması ve 2030’a kadar yaklaşık %3 gerileyerek 2023 seviyelerine dönmesi öngörülüyor. Çin’deki gelişmeler, küresel eğilimin en belirleyici unsuru olarak öne çıkıyor.
Yenilenebilir enerji, doğal gaz ve nükleer enerji gibi kaynaklarla rekabetin yoğunlaşmasıyla küresel kömür talebinin bu on yılın sonuna kadar hafifçe azalması bekleniyor. IEA’nın Kömür 2025 raporu, küresel kömür talebinin 2025 yılında %0,5 artışla rekor seviyeye ulaşarak 8,85 milyar tona çıkacağını öngörüyor. Bu artışın, elektrik talebindeki büyüme ve bölgesel politika değişikliklerinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Raporda talebin plato yaptığına dikkat çekilerek, 2030’a kadar kademeli bir düşüş beklendiği ifade ediliyor. Yenilenebilir enerji, nükleer güç ve bol LNG arzının rekabeti nedeniyle talebin 2030’a kadar yaklaşık %3 gerileyerek 2023 seviyelerine dönmesi öngörülüyor.
IEA raporu, kömürün halen enerji güvenliği ve erişilebilirlik açısından önem taşıdığını vurgularken, iklim hedefleri için daha hızlı bir geçiş ihtiyacına da işaret ediyor. Küresel kömür talebinin yarısından fazlasını oluşturan Çin’deki gelişmelerin, küresel trendleri belirleyen ana faktör olduğu kaydediliyor.
Dünyanın en büyük kömür tüketicisi Çin’de 2025’te talebin büyük ölçüde sabit kalacağı, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış nedeniyle 2030’a kadar hafif düşüş görülebileceği belirtiliyor. Bununla birlikte elektrik talebinin daha hızlı artması veya yenilenebilir entegrasyonunun yavaş ilerlemesi halinde talebin tekrar yukarı yönlü etkilenebileceği uyarısı yapılıyor.
IEA Enerji Piyasaları ve Güvenliği Direktörü Keisuke Sadamori ise kömürün geleceğine dair belirsizliklere dikkat çekerek, özellikle Çin’de ekonomik büyüme ve politika tercihleri, enerji piyasası dinamikleri ve hava koşullarının küresel tabloyu etkileyebileceğini; ayrıca elektrik talebindeki büyüme ve yenilenebilir enerjinin entegrasyon hızının kömürün gidişatında belirleyici olacağını ifade etti.
