spot_img
Ana SayfaGÜNCELMühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Hayati Uyarılarda Bulundu

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Hayati Uyarılarda Bulundu

6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen acılar hala tazeliğini koruyor. Bölgenin yeniden inşa çalışmaları devam ederken, Türkiye’nin deprem gerçeği karşısında daha fazla bilinçlenmesi ve önlemler alması, olası felaketlerin etkilerini azaltmak açısından büyük önem taşıyor.

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, kamu mühendislerinin afet yönetimi ve yapı denetimi gibi kritik alanlardaki rollerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, mühendislerin eğitim ve yetkinliklerinin arttırılmasının, afetlerle mücadelede daha etkili sonuçlar elde edilmesini sağlayacağını ifade ediyor.

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, kamu mühendisleri ve teknik personelin sorunlarına dikkat çekerek, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde alınması gereken önlemleri yeniden gündeme getirdi. Depremlerle mücadelede uluslararası mühendislik standartlarına uyulması, insan hayatının korunması amacıyla yapı denetimi süreçlerinin güçlendirilmesi, kamu mühendislerinin daha etkin hale getirilmesi ve yeniden inşa süreçlerinin tüm boyutlarıyla ele alınması gerektiğini belirten Mühendis Tek-Sen Enerji Genel Başkanı Mümin Güler, Türkiye’nin bu konuda zaman kaybına tahammül etmemesi gerektiğini vurguladı.

“Mevcut yapılar depreme karşı güvenli değil”

Kahramanmaraş merkezli depremler, yapıların depreme dayanıklı olmasının, güncel yönetmeliklere uygun şekilde tasarlanıp güçlendirilmesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Güler, şunları söyledi: “Deprem öncesi ve sonrası erken uyarı sistemleri ile izleme teknolojilerinin etkin kullanımı mühendislik açısından kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca, yapılar depreme karşı daha esnek hale getirilmeli, sismik izolasyon gibi yöntemler devreye sokulmalıdır. Eski binaların güçlendirilmesi büyük bir ihtiyaçtır. Mevcut yapı stokunun, kamusal, özel ya da tüzel olsun, depreme karşı güvenli olmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Zayıf binalar tespit edilip yıkılmalı, güçlendirilebilecek olanlar ise güçlendirilmelidir.”

İnşaat projelerinin daha güvenli ve verimli hale gelmesi için önemli bir öneri getiren Güler, özellikle Türkiye’deki inşaat mühendisliği ve bina güvenliği standartlarının uygulama aşamasında eksiklikler yaşandığını belirtiyor. Deprem yönetmeliği gibi önemli mevzuatların güncel olsa da, eski binaların güçlendirilmesi konusunda yeterli uygulama ve denetim eksikliklerinin mevcut olduğunu vurguluyor. Güler, inşaat süreçlerinde zemin etüdü ve jeoteknik incelemelere yeterince dikkat edilmediğini, bunun da büyük riskler oluşturduğunu ifade ediyor. Kentsel dönüşüm projelerinin de çoğu zaman aceleye getirilerek güvenlik önlemleri alınmadan gerçekleştirildiğini dile getiriyor. Ayrıca, inşaat mühendislerinin ve diğer profesyonellerin sürekli eğitim almaları gerektiği ve halkın bina güvenliği konusunda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini ekliyor. Yapı malzemelerinin kalitesinin artırılması ve standartlara uygunluğunun denetlenmesinin, daha güvenli yapılar inşa edilmesine olanak tanıyacağını belirtiyor.

Mühendislerin bağımsızlıklarını koruyabilecekleri bir çalışma ortamı sağlanması gerektiğine de dikkat çeken Güler, mühendislik projelerinin tasarım aşamasından itibaren insan hayatını koruma misyonunun temelinde yer alması gerektiğini ifade ediyor. Bu misyonun, yapıların depreme, elektriksel sorunlara, yangına ve diğer tehlikelere karşı dayanıklı olmasını içermesi gerektiğini vurguluyor. Kamu mühendislerinin özellikle afet yönetimi ve yapı denetimi gibi kritik alanlarda daha güçlü bir rol oynaması gerektiğini belirten Güler, mühendislerin eğitim ve yetkinlik seviyelerinin artırılmasının önemine değiniyor. Bu amaçla, mühendislerin afet yönetimi ve yapı denetimi gibi konularda sertifikasyon programlarıyla uzmanlaşabilecekleri bir eğitim modeli oluşturulmalı. Ayrıca, mühendislerin bağımsızlıklarını koruyabilecekleri bir çalışma ortamı sağlanmalı ve görevlerini tarafsız bir şekilde yerine getirmeleri için hukuki düzenlemeler güçlendirilmeli. Son olarak, mühendislerin bu kritik alanlarda daha etkin olabilmesi için güçlü bir iş birliği ve koordinasyon ağı kurulmalı, kurumlar arası iletişim artırılmalıdır. Bu önerilen modelin mühendislerin görevlerini daha verimli ve güvenilir bir şekilde yerine getirmelerine yardımcı olacağına inanılıyor.

BENZER HABERLER
spot_img

FOSİL YAKITLAR